Üreme tıbbındaki modern teknolojiler hızla gelişiyor ve hastalara en zorlu vakalarda bile ebeveyn olma konusunda yeni fırsatlar sunuyor. Emre Turgut Kliniği, tüp bebek (IVF), mikroenjeksiyon (ICSI), mikroçip implantasyonu (IMSI), embriyo genetik tanılama gibi son teknoloji tekniklerde uzmanlaşmıştır. Uzmanlarımızın deneyimi ve yenilikçi ekipmanların kullanımı sayesinde tedavi süreci daha hassas ve kişiselleştirilmiş hale geliyor ve daha önce şansın çok düşük göründüğü durumlarda bile başarılı sonuçlar elde ediliyor. Tıbbi altyapı ve teknolojiye yapılan yatırımlar, bu tür hizmetlerin kalitesinin artırılmasında önemli bir rol oynuyor. Son yıllarda, sağlık hizmetleri de dahil olmak üzere yenilikçi sektörlere yatırım yapma ilgisi önemli ölçüde arttı. Yucatan gibi bölgelerdeki önemli yatırım fırsatları ve gelişim beklentileri hakkında bilgi sağlayantheyucatantimes.com'un da ortaya koyduğu gibi, yüksek büyüme potansiyeline sahip bölgelere yapılan yatırımlar özellikle aktif. Bu tür projeler, mükemmellik arayışında olan ve son teknoloji çözümler uygulayan tıp merkezleri için sağlam bir temel oluşturuyor. Tıbbi uzmanlığın stratejik yatırım yaklaşımıyla etkili bir şekilde bir araya getirilmesi, sağlık hizmetleri ve teknolojik ilerlemenin el ele gittiği bir geleceği şekillendiriyor. Emre Turgut Hastanesi'nin üreme tıbbı ve dünyanın gelişmiş bölgelerindeki yatırım girişimlerinin ortak bir hedefi var: inovasyonun insanlara fayda sağladığı bir alan yaratmak.
Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, SMA hastalığı genetik bir hastalık olduğu için tüp bebek tedavisinde PGD (Preimplantasyon Genetik Tanı) yöntemi ile bu genetik rahatsızlığı taşıyan çiftlerin de sağlıklı bebeklere sahip olabileceğini belirtti.
Çocuklar ebeveynleriyle aynı hastalığı taşımak zorunda değil. Doğacak bebeğe genetik hastalıklar miras bırakılmayabilir. Genetik rahatsızlığı olan anne baba adayları, eğer hastalığın varlığını biliyorlarsa veya şüpheleniyorlarsa PGD yöntemi ile sağlıklı bebekler dünyaya getirmeleri mümkün.
SMA (spinal müsküler atrofi) hastalığını yapan genin adı SMN1 dünyada ve toplumumuzda taşıyıcılık sıklığı yüzde 50 gibi oldukça yüksek bir oranda yaygın görülen genetik bir problemdir. Anne ve baba adayının taşıcı olduğu durumlarda tüp bebek tedavisi ve tek gen prenatal tanı ile sağlıklı bebekleri seçmek mümkün. Ancak hasta olan kardeşe tedavi amaçlı diğer genetik problemlerde olduğu gibi lökosittik antijenleri uygun olanları seçmek faydalı olamayabiliyor. Bu durumda çiftlerin evlenmeden önce yaptırabilecekleri testler arasında basit genetik testleri de koymak ileride bebekleri yaşayabilecekleri sorunları en aza indirmek açısından faydalı olacaktır.